16 Haziran 2008 Pazartesi

Vanilya ve Çikolata

Türkiye’de yıl boyunca vizyona giren İtalyan filmlerini toplasan bir elin parmağını geçmezler. Hadi festival filmlerini de ekleyin, olsun 2 el! O kadar bile yok aslında ama neyse... O nedenle öyle konusuna, oyuncusuna, eleştirmenlerin notuna falan bakmadan hepsini izlemeye çalışırım. Kriter zaten belli, filmin İtalyanca olması... Günlük konuşma dilini öğrenmek için sinemadan iyi fırsat mı var? Altyazıların da yardımıyla şahsen benim filmlerden epey bi deyiş, deyim, hatta -çok afedersiniz- küfür bile kapmışlığım vardır.

Film İtalyanca olmasın ama İtalya’da geçsin, o da olur! Zaten her bir şehri, köyü, koyu, dağı, bayırı kendiliğinden film seti olan İtalya’yı kocaman beyaz perdede izlemek çok keyiflidir. Mekanlar hafızaya kaydedilir, hayal kurmaya başlanır. Eve gelince haritalara bakılır, gezi rehberleri kurcalanır, sıradaki seyahatler için planlar yapılır... Yani en azından ben böyleyim. E boşuna bu günceyi yapmıyorum di mi? :)

Ama inanmayacaksınız, benim de bir iki film kaçırmışlığım var ve işte “Vanilya ve Çikolata” da onlardan biri. Bu çarşamba cnbc-e’de yayınlanacakmış, duyunca sevindim ve hemen film hakkında küçük bir araştırma yaptım. Sizinle paylaşmaya değer bulduklarım şunlar:

-Film, dramatik bir aşk hikayesi. (Aşk herşeyi affeder mi? Aşk her zorluğu yener mi?)

-Başrolü “Postacı” filmdeki Beatrice rolüyle hafızalara yer eden Maria Grazia Cucinotta oynuyor (beyler!)

-Ünlü flamenko dansçısı Joaquin Cortes önemli rollerden birinde olmakla birlikte (hanımlar!), filmin bir sahnesinde de Nazım Hikmet’in “En güzel deniz, henüz gidilmemiş olanıdır” şiirini okuyor.

-Misafir oyuncu olarak canımız kanımız Serra Yılmaz’ımız rol alıyor.

-Dram ve romantizmle dolu olan film, güzel müzikler ve nefis mekanlarla bezeli...

-Filmin yapımcısı ve yönetmeni Ciro Cucinotta, senaryoyu Sveva Casati Modignani’nin aynı adlı romanından esinlenerek yazmış.

Şimdi burada pek çok gazeteden, film eleştirmeninden, sinema yazarından falan alıntı yapabilirim tabii, ama ben bayılarak takip ettiğim "ekşi sözlük"ten seçtiklerimi koymayı tercih ediyorum:

“Annemin "klip gibi" yorumunu yaptığı filmimsi”

“Film hakkında söylenecek tek bir şey var. Bir film düşünün ki teması sadece aşk olsun ve onu da bir türlü anlatamasın, ıskalasın. Olur mu ? E olmaz elbette. Bu film de zaten olmamış.”

“Türk filmi kıvamında bir İtalyan filmi...”

“Belki dandik ama güzel film...”
(Nasıl yaa?!? :)))

Bu yorumların üstüne yorum tanımıyorum! Süper di mi?!?

Valla ben izliycem. Kendi özgür iradenizle siz de izlemeye karar verirseniz “Vanilya ve Çikolata” 18 Haziran çarşamba saat 22:00’de cnbc-e’de....

İyi seyirler!



















******************************

Vaniglia e Cioccolato

A causa della scarsita’ dei film italiani nei nostri cinema (anche con quelli di festival), cerco di vedere tutti i film, senza fare una scelta. E’ gia chiaro il mio criterio: i film sono in italiano, basta! Per praticare la lingua parlata, il cinema e’ una opportunita’ da non perdere. Grazie ai sottotitoli, imparo dei proverbi, modi di dire e anche delle parolacce guardando i film.

Un film che non e’ in italiano ma si ambienta in Italia? Si', si conta anche quel film! E’ sempre un piacere vedere Italia sul grande schermo. Ogni citta’, villaggio, montagna, campagna e’ gia un film set naturale. Vedendo i film, si registano i posti belli in memoria e si comincia a sognare ad occhi aperti. Ritornando a casa, subito si da un’occhio alle guide e cartine e si fa i progetti dei viaggi prossimi... Almeno io sono cosi. Ma per questo sono io che faccio questo blog! :)

E’ incredibile, lo so, ma ho perso anche io qualche film italiano, tra cui “Vaniglia e Cioccolato”. Cnbc-e lo dara’ mercoledi sera. Mi e’ piaciuta questa notizia e ho fatto subito una ricerca sul film. Ecco quello che vorrei condividere con voi:

-E’ una storia d’amore drammatica. (Per l’amore si puo perdonare tutto? L’amore vince su tutto?)

-La protagonista e’ Maria Grazia Cucinotta, l’indimenticabile Beatrice del film “il Postino”(signori!).

-Joaquin Cortes, il famoso ballerino spagnolo, fa da co-protagonista (signore!) recitando anche la poema di Nazım Hikmet “Il piu bello dei mari, e’ quello che non navigammo” nel film.

-Partecipa anche la nostra carissima Serra Yılmaz.

-Il film e’ ricco di dramma e romanticismo, pieno delle musiche belle e dei posti meravigliosi...

-Ciro Cucinotta, il produttore e il regista, ha scritto la sceneggiatura ispirandosi al popolare romanzo di Sveva Casati Modignani.

Allora, qui potevo mettere qualche critico, recensione degli autori del cinema, etc... Invece io prefersico riferirmi a "ekşi sözlük (sourtimes)" che seguo con passione:

“Qualcosa come un film, di cui mia madre ha detto 'assomiglia a un videoclip' ”.

“C’e’ l’unica cosa da dire su questo film. Immaginate un film che e’ sopratutto sull’amore, ma e' incapace di raccontarlo. Sta bene? Certamente no! Comunque non e’ stato bene questo film.”

“Un film italiano al gusto dei film turchi...”

“Forse e’ un fiasco, pero bello” (Ma coomeeee?!? :)))

Queste sono le recensioni imbattibile!!! Perfette no?!? :)

Io vedro’ questo film. Se decidete anche voi con la vostra volonta’ libera di vederlo, “Vaniglia e Cioccolato” sara' su cnbc-e, mercoledi 18 giugno alle 22:00 ... (grazie a questo testo, so finalmente come da scrivere “cioccolato” giustamente)

Buona visione!






3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Umay,
Senin yazılarının şimdiden tiryakisi oldum. İyi ki bu sayfayı açtın önerdiğin filmi zevkle izleyeceğim. İyiki bahsettin haberim yoktu. Film de aşkı nasıl anlatıyorlar bilemem ama italyanların çok sevdiğim bir sözü var aşk üzerine seninle paylaşmak istedim.
"L'amore nasce con un sorriso,
cresce, con un bacio e finisce,
con una lacrima"

Herşey gönlünce olsun.

Rezzan

Caner Onoglu dedi ki...

İtalyanlar aşktan ne anlar da filmini çeksinler..diyerek blogun ilk kıllandırıcı yorumu yapayım. Yapayim ki munakasa ciksin, biraz hareket gelsin di mi? "aman ne kadar güzel olmuş.."lar bir yere kadar yani!

İtalya, yani batı, butun guzellikler belki sendedir, ama ask doguda, yani bendedir!

Bunu deyince Umit Yasar'in siirini hatirlamadan olmaz.

KUM

Sen kum nedir bilmezsin
Deniz gormedin ki.
Yum gozlerini zamani dusun,
Deniz bir gozunde
Kum bir gozundedir.

Sen tas nedir bilmezsin
Daga cikmadin ki.
Yuru ufuklara dogru,
Dag bir ayaginda
Tas bir ayagindadir.

Sen kul nedir bilmezsin
Ates yakmadin ki,
Uzat ellerini gokyuzune,
Ates bir elinde
Kul bir elindedir.

Sen kan nedir bilmezsin
Olmedin, oldurmedin ki.
Yat topraga boylu boyunca,
Olum bir yaninda
Kan bir yanindadir.

Sen ask nedir bilmezsin
Beni sevmedin ki.
Agla, aglayabildigin kadar,
Butun guzellikler sende
Ask bendedir.

Umit Yasar

Umay Karabay dedi ki...

Güzel görüşlerin için teşekkürler Rezzan. Ben sizler için varım! :) Beni izlemeye devam edin.

Caner sana gelince, niye böyle alınganlık yapıyorsun yaw? İtalya'yla ilgili blog yapıyoruz diye dünyanın geri kalanını silip atmadık ya! :) Her yazımdan sonra bunu yapacaksan ohooo işimiz var!! :)))